TÜBA, Uzak Geçmişin Ufuk Açan Eserlerini Yayımlamaya Devam Ediyor

TÜBA, Uzak Geçmişin Ufuk Açan Eserlerini Yayımlamaya Devam Ediyor

Osmanlı Eğitim-Öğretim Tarihinin Kaynaklarından Tarîku’l-Edeb, Hekimbaşı Hayatizade Mehmed Emin Efendi Döneminde Osmanlı Sarayında Uygulanan İlaç Terkipleri, İstanbul’un Asayişine ve Taşraya Dair Yazılı Emirler, Sadullah Enverî Târîhi ve Matrâkçı Nasûh’un Süleymân-Nâmesi adlı eserler TÜBA'nın Türk – İslam Bilim Kültür Mirası Projesi (TİBKM) kapsamında yayımlandı.

TİBKM Projesi sayesinde toplam 56 eser okuruyla buluştu.
TÜBA’nın TİBKM Projesini 2014 yılında başlattığını hatırlatan TÜBA Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker, Akademinin Türkiye’nin ulusal bilim akademisi olma sorumluluğu ile bilim ve kültür mirasımıza verdiği önem doğrultusunda hareket ettiğini söyledi ve  “toplumda bilimsel yaklaşım ve düşüncenin yayılmasını sağlamak, bilimin öneminin ülke kamuoyunca takdir ve kabulünü sağlamak, gençleri bilim ve araştırma alanına yönlendirmek” sorumluluğuyla son yayımlanan 5 eserle birlikte TİBKM Kapsamında toplam 56 eseri gün ışığına çıkardık, uzak geçmişin bilimsel madenlerini okurla buluşturduk dedi.

Arapça, Farsça ve farklı Türk lehçelerindeki bu eserlerin, günümüz Türkçesine kazandırılıyor.
Başkan Şeker şöyle devam etti: “2018 yılından bu yana Cumhurbaşkanlığı himayelerinde sürdürülen TİBKM Projesi, insanlığın bilgi birikimine katkıda bulunmuş, Türk-İslam bilim ve kültür mirasına ait klâsik eserlerin tıpkıbasımı, transliterasyonu, günümüz Türkçesine çevrilmesi ve yayımlanması yoluyla kütüphanelerdeki atıl durumlarından kurtarılarak bilim ve kültür insanlarımız ile gelecek kuşakların yararlanmasına sunma amacını taşıyor. Bu amaç doğrultusunda, yeni nesillerin geçmişin önemli değerleri olan Türk bilim insanlarını tanımaları ve onlara hak ettikleri değeri vermeleri sağlanıyor. Ayrıca, Türk düşünce tarihinde büyük öneme sahip, Arapça, Farsça ve farklı Türk lehçelerindeki bu eserlerin, günümüz Türkçesine kazandırılarak 21. yüzyıl okuyucularına ulaştırılması, Türklerin düşünce ve kültür tarihindeki konumunu da hatırlatmaya katkı veriyor. Projenin, ülkemizin bilimsel gelişimi için gerek duyulan özgüven ve motivasyona sağlayacağı katkı, bilimsel çalışmalar için oluşturacağı destek ve teşvik ile tarihsel bir öneme sahip. Arapça, Farsça gibi farklı dillerde ve eski/farklı Türk lehçelerinde yazılmış, Türk-İslam klasiği sayılabilecek eserlerin transliterasyonu, çevirisi ve yayına hazırlanmasını yapabilecek tüm bilim insanlarının/akademisyenlerin başvurularına açık.” Dedi.

Matrâkçı Nasûh’un Süleymân-Nâmesi
Matrakçı Nasuh
Yayına Hazırlayan: Davut Erkan
Nasuh b. Karagöz El-Priştevî ya da daha çok bilinen adıyla Matrakçı Nasuh, 16. asır Osmanlı tarihçileri arasında yer alan en önemli isimlerden biri. Matrakçı Nasuh, Enderun’a girerek eğitimini burada tamamladı. Çok iyi bir silahşor olan Nasuh, buradaki eğitimi sırasında devrin ünlü âlimlerinden dersler aldı. Matematiğe de ilgi duyan, yazdığı ilk eseri matematik alanında olan Nasuh’un  asıl ilgi sahası ise tarih. Öyle ki ilk insandan 1551 yılına kadar gelen ve içinde Osmanlı tarihinin de yer aldığı bir dünya tarihi kaleme aldı. Ona tarihçi olarak asıl ününü kazandıran ise Süleymân-nâme isimli eseri. Matrakçı Nasuh, son derece edebî bir üslupla kaleme aldığı eserlerine insansız topografik minyatürler yerleştirerek Osmanlı tarihçiliğinde yepyeni bir çığır açtı. Geride bıraktığı bu minyatürlü Osmanlı tarihinin önemli bir bölümü kendi görgü şahitliğine dayanıyor. Aynı zamanda çizmiş olduğu coğrafyaya odaklanan ve insansız minyatürler 16. asır Osmanlı coğrafyası, mimarisi, denizciliği ve İstanbul’u ile ilgili önemli kaynaklardan biri kabul ediliyor.

İstanbul’un Asayişine ve Taşraya Dair Yazılı Emirler
Yayına Hazırlayanlar: Prof. Dr. Abdulkadir Özcan, Dr. Nurten Sevinç
Çoğunluğu Sultan I. Mahmud (1730-174) döneminde İstanbul’un asayişi ve devlet teşkilatı ile ilgili emirleri içeren mecmuanın tek nüshası Süleymaniye Kütüphanesi, Esad Efendi, nr. 3360’ta kayıtlı olan ve muhtevasında seksen altı kadar hatt-ı hümayun, buyuruldu vb. emir ve hükümler yer alan İstanbul’un Asayişine ve Taşraya Dair Yazılı Emirler kitabında, kadınların koçu arabalarına binmelerinin usulüne uygun olmasına; çarşı ve pazarlarda yüzleri açık dolaşmalarının engellenmesine; süslenip mesire yerlerine gitmemelerine; kaldırım meselesine; Mısır’dan gelen vergi gelirlerinin İstanbul’a hızlı bir şekilde nakline; top şenliğinin nerelerde ve nasıl yapılması gerektiğine; Haliç’e bazı gemilerin girmesinin yasaklanmasına; Müslüman mezarlıklarında hayvan otlatılmamasına; veba salgınına karşı yapılacak duaya; bazı saray görevlilerine; sarraf esnafına; esame suiistimalinin önlenmesine; cülûsiye vergisinin affına; İstanbul’a yapılan gelişi güzel girişlerin durdurulmasına dair emirler yer alıyor Eser, konuyla ilgili dikkat çekici birçok metin de içeriyor.

Osmanlı Eğitim-Öğretim Tarihinin Kaynaklarından Tarîku’l-Edeb
Ali B. Hüseyin El-Amâsî
Yayına Hazırlayanlar: Prof. Dr. Mehmet Şeker, Doç. Dr. Ahmet Naim Çiçekler
İslâm-Türk kültür tarihinin eğitim ve sosyal hayata dair yazılı kaynakları üzerinde yapılan çalışmalar günümüzde artarak devam ediyor. Eğitim öğretimin İslâm toplumu için birinci önceliklerden olduğu gerek Kur’ân-ı Kerîm’de gerekse Hz. Peygamber’in hadislerinde apaçık görülüyor. Bu husustaki çalışmalara bir katkı olması amacıyla yayımlanan Ali b. Hüseyin el-Amâsî tarafından kaleme alınan Tarîku’l-edeb, Osmanlı sahasında Fatih dönemi, İstanbul’un fethine denk gelen tarihte yazılan bir kitaptır. Bir âdâb ve âdâb-ı muâşeret kitabı olarak nitelenidirilebilecek Tarîku’l-edeb; mukaddime, yirmi yedi fasıl ve hatimeden oluşuyor. Tarîku’l-edeb’de devrinin eğitim-öğretim hayatına bakışı, âdâb-ı muâşeret kuralları ve sosyal hayata dair çizgiler yanında dinî hayatta her Müslümanın bilmesi gereken belli başlı ilmihal bilgileri de yer alıyor.

Hekimbaşı Hayatizade Mehmed Emin Efendi Döneminde Osmanlı Sarayında Uygulanan İlaç Terkipleri
Yayına Hazırlayan: Ramazan Tuğ
İlaç Terkipleri adıyla bilim dünyasının istifadesine sunulan ve benzeri az bulunan eser bir telif değil, tıp ve eczacılık alanındaki teorik bilgilerin hekimbaşıların gözetiminde Osmanlı Sarayında uygulanmış müfret ve mürekkep ilaç formüllerinden oluşuyor. Eser; 18. yüzyılda sıklıkla sarayın şifahane ve eczanelerinde padişah, şehzadeler, hanım sultanlar, kadın efendiler, harem ve diğer saray mensuplarıyla sadrazam, şeyhülislam ve darüssade ağaları gibi önemli devlet adamları ve başkaları için hazırlanan ilaç reçetelerin kaydedildiği el yazması bir defter. Deftere hastalıktan korunma ve tedavi amacıyla hazırlanıp deneyimlenen ve defterin başında belirtildiğine göre beğenilen macun, şerbet, su, tenkiye, hap, kurs, toz, gargara, merhem, yağ, ruh, iksir, lapa, yakı, tütsü gibi yüzlerce ilaç reçetesi kaydedilmiş. Tıp tarihi araştırmacıları, geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulayıcıları ile klinik araştırma yapanlar için önemli bir başvuru niteliğinde olan defterde Mehmet Emin Efendi dışında hekimbaşı, tabip, eczacı, cerrah, pek çok kaynak kişi ve eserden söz ediliyor.

Sadullah Enverî Târîhi
Hazırlayan: Dr. Öğr. Üyesi Ümmügülsüm Filiz Bayram
Sadullah Enverî, III. Mustafa, I. Abdülhamid ve III. Selim dönemlerinde aralıklı olarak 5 kez vakāyi’nüvislik ya da bugünkü ifadeyle “resmi devlet tarihçiliği” görevinde bulundu. Bu sırada Osmanlı tarihinin ana kaynaklarından biri olan oldukça hacimli üç ciltlik bir eser yazdı. Enverî Târîhi’nin 3. cildi, ağırlıklı olarak 1786-1787/ 1791-1792 Osmanlı-Rus ve Avusturya savaşlarına dair bilgiler içeriyor. Ayrıca savaş dışında bu döneme ait çeşitli bilgiler de eserde yer alıyor. Eserin ilk bölümünde, Sadullah Enverî’nin hayatıyla ilgili arşiv belgelerinden elde edilen veriler, diğer vakāyi’nüvislerin ve araştırmacıların yazdıklarıyla birleştirilerek yazarın biyografisi güçlendirilirken, 2. bölümde, Enverî’nin 3 ciltlik tarih kitabı tanıtılıyor ve eserin 1., 2. ve 3. ciltleri ile esere ait bilinen nüshalar detaylı bir şekilde inceleniyor. 3. bölümde ise 3.  cildin kaynaklarına ait bilgiler yer almıyor. Ayrıca, burada geniş bir kitlenin ilgisini çekebilecek nitelikteki bilgiler derlenerek bir araya getiriliyor. Çalışma, Osmanlı tarihini anlamak ve konuyla ilgili çeşitli çalışmalar yapmak isteyenler için önemli kaynak metinlerden biri olarak nitelendiriliyor.