TÜBA-Temiz Üretim, Yeşil Mutabakat ve Sürdürülebilir Atık Yönetimi Çalıştayı

TÜBA-Temiz Üretim, Yeşil Mutabakat ve Sürdürülebilir Atık Yönetimi Çalıştayı

TÜBA Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu tarafından düzenlenen ve 2 gün süren "Temiz Üretim, Yeşil Mutabakat ve Sürdürülebilir Atık Yönetimi Çalıştayı" Dedeman Konya Hotel’de gerçekleştirildi.

Programın açılış konuşmalarını TÜBA Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker, Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay ve TÜBA Çalışma Grubu Yürütücüsü Prof. Dr. Mehmet Emin Aydın yaptı.

Protokol konuşmalarının ardından davetli konuşmacı olan TÜBA Asosye Üyesi Prof. Dr. Mustafa Şahmaran “Deprem Atıklarının Yönetimi Kapsamında Ülkemizden Mevcut En İyi Çevresel Uygulamalar” başlıklı sunumunu yaptı. Farklı üniversite ve kurumdan 26 bilim insanının katılım sağladığı çalıştayda toplam 5 oturumun gerçekleşti. Programın “Temiz Üretim” başlıklı ilk oturumun başkanlığını TÜBA Şeref Üyesi Prof. Dr. Ahmet Gül yaptı; TÜBİTAK MAM Temiz Üretim Mükemmeliyet Merkezi’nden Dr. Şeyma Karahan Özbilen “Türkiye’de İmalat Sanayinde Örnek Temiz Üretim Uygulamaları”, Emre Tekstil Yöneticisi Gürdal Adal “Tekstil Sektöründe Temiz Üretim Uygulama Örnekleri”, Dokuz Eylül Üniversitesi’nden Prof. Dr. Azize Ayol ise “Sürdürülebilir Enerji Üretimi” hakkında konuştu. Prof. Dr. Mehmet Emin Aydın’ın yürüttüğü 2. Oturum olan “Yeşil Mütabakat”ta ise; İstanbul Medipol Üniversitesi’nden Prof. Dr. Burcu Yavuz Tiftikçigil “Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları Çerçevesinde Avrupa Yeşil Mutabakatı ve Türkiye’nin Durumu”, İklim Değişikliği Başkanlığı Başkan Yardımcısı Dr. Tuğba Dinçbaş “Net Sıfır Emisyon Politikaları ve Yeşil Mutabakata Uyum”, SEMTRIO Kurucu Başkanı Bekir Çetin “Yeşil Mutabakatın Reel Sektör Üzerine Etkileri, TÜSİAD Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Nurşen Numanoğlu ise “Yeşil Mutabakatın Değer Zincirine Etkisi” hakkında konuştu.

Programın 2. günü, Prof. Dr. Mete Tayanç başkanlığındaki 3. Oturumu “Sürdürülebilir Atık Yönetimi”nde; Marmara Üniversitesi’nden Prof. Dr. Barış Çallı “İklim Krizi ve Yeşil Mutabakat Çerçevesinde Biyobozunur Atıkların Yönetimi”, Necmettin Erbakan Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mehmet Emin Aydın “Arıtma Çamurlarında Mikrokirleticiler ve Tarımsal Kullanımı”, Yıldız Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. Güleda Engin “Mikroplastik Atıkların Neden Olduğu Makro Problemler: Sürdürülebilir Yönetim Yaklaşımı”nı anlattı.

Prof. Dr. Nüket Sivri moderatörlüğündeki “Sıfır Atık ve Geri Kazanım Teknolojileri” oturumunda; Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü Sıfır Atık Uygulamaları Dairesi Başkanı Okan Bahrioğlu “Ülkemizde Sıfır Atık Uygulamaları”, İTÜ’den Prof. Dr. Osman Atilla Arıkan “Sıfır Atık Yönetimi ve Döngüsel Ekonomi”, Hacettepe Üniversitesi’nden Prof. Dr. Gülen Güllü “Yerel Yönetimlerde Geri Kazanım İyi Uygulama Örnekleri”, Yıldız Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. Eyüp Debik “Atıksuların Geri Kazanımı ve Enerji Eldesi”ni anlattı.

Son oturum olan “Engin Döngüsel Ekonomi ve Sürdürülebilirlik”e ise Prof. Dr. Güleda Engin başkanlık yaptı. TÜBA Asli Üyesi Prof. Dr. Mustafa Acar “Döngüsel Ekonomiye Giriş ve Mevcut Durum”, Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü Döngüsel Ekonomi ve Atık Yönetimi Daire Başkanı “Sadiye Bilgiç Karabulut “Atık İthalatı ve Döngüsel Ekonomi”, Marmara Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mete Tayanç Hava Kalitesi ve İklim Değişikliği Perspektifinden Emisyon Azaltımı, TÜBA Asli Üyesi Prof. Dr. Mustafa Ersöz “Yeşil Mutabakat Çerçevesinde Desteklenebilir Projeler”i anlattı. Programın sonunda “Yerel Yönetimlerde Sürdürülebilir Atık Yönetimi Uygulamaları” başlıklı panel gerçekleşti.

Bizim görevimiz uyarmak, altını çizmek ve farkındalık oluşturmak.
Yaşanan depremin büyüklüğünün ülkemizde ve dünyada derin bir üzüntüye sebep olduğunu ifade eden TÜBA Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker yapılan hataların gelecek nesillere fatura edildiği uzun soluklu yanlışların maliyetinin büyük olduğunu herkesin bildiğini söyledi. Başkan Şeker şöyle devam etti: “Bu anlamda emiz Üretim, Yeşil Mutabakat ve Sürdürülebilir Atık Yönetimi” çok önemli bir başlık. G20, G7, G8 ülkeleri, kendi sanayilerini kurar, kendi milli gelirlerini yükseltirken acımasızca uygulamalarının maliyetini dünyanın geri kalanına fatura ederek bu günlere kadar geldiler fakat dünyanın artık tıkandığını ve artık herkes için tehlike çanlarının çaldığını görüyor ve biliyoruz. Bu konuda tedbir almak zorunda olduğumuzu sadece bizler değil dünyanın tüm bilim insanları söylüyor. G20 zirvelerinde, ilgili ülkelerin bilim akademilerinden oluşan Science-20 (S-20) çalışma grupları ortak sunumlar yayımladı. TÜBA bu süreç boyunca ortaya konulan 41 makalenin tamamını "G8-G20 Joint Statements from Science Academies to World Leaders"da derledi. TÜBA tarafından yayımlanan G20’ye dahil olan bilim akademilerinin bilim insanları tarafından kaleme alınan ve her yıl liderlere sunulan deklarasyonları yani bilim insanlarının dünya liderlerinden beklentilerini içeren bir derleme olan eserde fırsat eşitliği, enerji kaynaklarının verimli kullanılması, tüm insanlığa su kaynağı, gıda ve beslenme, refah seviyesini artıracak şekilde sağlığın diğer koşullarının da iyileştirilmesi, dünyayı kirletmeden, daha az tüketerek, israf etmeden gelecek kuşakların hakkını ihlal etmeden bir süreç yürütmek gibi başlıklar yer alıyor. Fakat vahşi kapitalizm bunları kitapta bırakıyor. Hepimizin sorumluluğu var ama zengin ülkelerinki daha yüksek, gelin görün ki onlar da fatura ödemekten kaçınarak Afrika, Asya ödesin istiyor. Bizler gelecek nesillerin sağlığı, insana, kendimize, tüm canlılara, yaradana saygımızdan dolayı üzerimize düşeni yapmak zorundayız. Bizim görevimiz uyarmak, altını çizmek ve farkındalık oluşturmak, bu anlamda emeği geçen tüm akademisyenlerimize teşekkür ediyorum.” dedi. Başkan Şeker bu kapsamda ayrıca TÜBA Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği ile Enerji Çalışma Grubu tarafından düzenlenen “Doğal Kaynaklarda Verimlilik ve Alternatif Enerji Çözümleri Çalıştayı” 20-21 Mart tarihlerinde KKTC’de gerçekleştirileceği bilgisini de verdi.

Çevre konusunun gündemin en önemli maddesi olmak zorunda.
Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay ise sözlerine deprem felaketinden duyduğu üzüntüyü dile getirerek başladı. Dirençli şehirlerin ancak doğru yol haritaları belirlenerek oluşturulabileceğini söyleyen Altay, bunun için belediye başkanlarının, idarecilerin önemli sorumlulukları olduğunun altını çizdi. Altay şöyle konuştu “Konya için önemli risklerden birisi de iklim değişikliği kaynaklı kuraklık. Konya sadece kendisi için üreten bir şehir değil; Konya’nın üretim kapasitesi, üretim çeşitliliği aslında tüm Türkiye’nin gıda güvenliği için önemli bir konu. Bir taraftan da şehrimizi iklim değişikliğine ve kuraklığa entegre etmek için çalışıyoruz. Bütüncül olarak baktığımızda bir taraftan iklim değişikliğine uygun çalışmalar yürütürken bir taraftan da şehrimizin direnççini artırmak üzere projeler üretiyoruz. Bu anlamda "Temiz Üretim, Yeşil Mutabakat ve Sürdürülebilir Atık Yönetimi Çalıştayı"nı çok önemli buluyorum. Bu çalıştaydan çıkan sonuçlar bize de rehberlik edecektir. Tabii Konya’nın özellikle iklim değişikliğinden en fazla şehir olması nedeniyle bu tür programları yapmayı ve bunun çıktılarını değerlendirmeyi çok önemli buluyoruz.” dedi. Çevre ve sıfır atık konusunda çok sayıda çalışma yaptıklarının söyleyen Başkan Altay çevre konusunun gündemin en önemli maddesi olmak zorunda olduğunu vurguladı.

Yeşil Mutabakat; 2050 yılına kadar ilk iklim-nötr kıta olmayı, 1990 seviyelerine kıyasla 2030 yılına kadar en az %55 daha az sera gazı emisyonunu, 2030 yılına kadar AB'de 3 milyar ağaç dikilmesini amaçlıyor.
Çalışma Grubu Yürütücüsü Prof. Mehmet Emin Aydın konuşmasına dünyanın ortalama sıcaklığının 1800'lerin sonlarında olduğundan yaklaşık 1,1°C daha sıcak olduğu ve emisyonların artmaya devam ettiği bilgisini vererek başladı. Küresel ısınmayı Paris Anlaşması'nda öngörüldüğü gibi 1,5°C ile sınırlı tutmak için emisyonların 2030'a kadar %45 oranında azaltılması ve 2050'ye kadar net sıfıra ulaşması gerektiğini söyledi. “İklim değişikliği ve çevre kirliliğinin oluşturduğu tehditleri azaltmak için Avrupa, Yeşil Mutabakat ile 2050 yılına kadar ilk iklim-nötr kıta olmayı, 1990 seviyelerine kıyasla 2030 yılına kadar en az %55 daha az sera gazı emisyonunu, 2030 yılına kadar AB'de 3 milyar ağaç dikilmesini amaçlıyor.” dedi. Prof. Aydın Avrupa’nın Yeşil Mutabakat ile temiz hava, temiz su, sağlıklı toprak ve biyolojik çeşitlilik yenilenmiş, enerji verimli binalar, sağlıklı ve uygun fiyatlı gıda, temiz enerji ve temiz yeni teknolojiler, onarılabilen, geri dönüştürülebilen daha uzun ömürlü ürünler, geçiş sürecinde geleceğe dönük işler için beceri eğitimi küresel olarak rekabetçi ve dayanıklı endüstri konularında gelişme sağlayarak, gelecek nesillerin refahını ve sağlığını iyileştirmeyi hedeflediğini ifade etti. Avrupa Birliği bu hedeflere ulaşabilmek için bazı kurallar öneriyor. Örneğin şehir otobüsleri için 2030 yılına kadar sıfır emisyon, 2040 yılına kadar kamyonlar için %90 emisyon azaltımı, döngüsel ekonomi, biyoçeşitliliğin korunması, daha temiz hava ve su için daha güçlü kurallar ve bunlar AB’nin önerdiklerinden sadece bir kaçı.” dedi.