2025 Yılı TÜBA ve TÜBİTAK Bilim Ödülleri Sahiplerini Buldu
Cumhurbaşkanlığı himayesinde TÜBA ve Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu'nun (TÜBİTAK) ortaklaşa düzenlediği "TÜBA ve TÜBİTAK Bilim Ödülleri Töreni" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen törene Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, TÜBA Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker ve TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Orhan Aydın ile farklı üniversitelerden rektörler, ödül alan akademisyenler ve aileleri katıldı.
Törende 2 Uluslararası Akademi Ödülü Prof. Dr. Mutlu Özcan ve Prof. Dr. Dirk M. Hermann’a, 28 bilim insanına TÜBA-GEBİP Ödülü ve 8 esere ise TÜBA-TESEP Ödülü olmak üzere 38 ödül takdim edildi.
TÜBA'nın bilim insanlarını teşvik ve takdir misyonu kapsamında ihdas ettiği ve dünyadaki bütün bilim insanlarına açık olan 2025 yılı “TÜBA Uluslararası Akademi Ödülleri”ne Sağlık ve Yaşam Bilimleri kategorisinde Prof. Özcan Prof. Dr. Hermann’a verildi. TÜBA bilim insanlarını teşvik, takdir ve ödüllendirme misyonu kapsamında her yıl verilen TÜBA-GEBİP Ödülü’nü 2025 yılında; Ahmet ve Nezahat Keleşoğlu TÜBA-GEBİP Eczacılık Özel Ödülü de dahil 28 üstün başarılı genç bilim insanı kazandı. Böylece şimdiye kadar TÜBA-GEBİP Ödülü kazanan bilim insanı sayısı 697’ye yükseldi. TÜBİTAK Bilim ve Teşvik Ödülleri'ni ise 8 farklı üniversiteden 11 bilim insanı alırken; TÜBA Asli Üyesi Prof. Dr. Alper Kiraz'a TÜBİTAK Bilim Ödülü takdim edildi.
TÜBA-TESEP kapsamında Sosyal Bilimler alanında 4 esere Telif Eser Ödülü ve 1 esere Halil İnalcık Özel Ödülü, 3 esere Jüri Özel Ödülü olmak üzere toplam 8 eser ödüle değer bulundu. 2025 yılında toplam 8 eser ödüllendirildi ve bugüne kadar ödüllendirilen eser sayısı 254'e yükseldi.
Bilim ve kültürü yaymak üzere 20 yılda 53 bin proje
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptığı konuşmada, “Millî Uzay Programımızla, Ulusal ve Uluslararası Lider Araştırmacılar Programımızla farklı düzeylerdeki burs, staj, eğitim ve atölye programlarımızla öğrenen, öğreten, üreten ve ülkemize katkı vermek isteyen tüm gençlerimizin yanında oluyoruz” dedi.
Bilim kültürünü ülkenin her köşesine yaymak amacıyla 2007'den bu yana 53 bin 394 projeye güncel rakamlarla 8,22 milyar liralık destek verdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, teknoparkların sayısını ikiden 113'e, ARGE merkezlerinin sayısını sıfırdan 360'a, teknoparkı olan illerin sayısını ikiden 64'e çıkardıklarını belirtti.
“Millî Uzay Programımızla, Ulusal ve Uluslararası Lider Araştırmacılar Programımızla farklı düzeylerdeki burs, staj, eğitim ve atölye programlarımızla öğrenen, öğreten, üreten ve ülkemize katkı vermek isteyen tüm gençlerimizin yanında oluyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Millî teknoloji hamlemizle gerçekten büyük bir ivme yakaladık, geçtiğimiz Eylül ayında 13’üncüsünü düzenlediğimiz TEKNOFESTLE milyonlarca gencimizi bilimle, teknolojiyle, inovasyonla buluşturduk. Türkiye'nin 81 ilini üniversitelerimizin yanı sıra kütüphanelerle, bilim, eğitim ve gençlik merkezleri ile donattık, yedi yıl içinde kütüphane kullanım alanını 325 bin metrekareden bugün 800 bin metrekareye çıkardık. Yeni açılacaklarla birlikte 2026'da toplam kütüphane kullanım alanımızı 1 milyon metrekarenin, oturma kapasitemizi ise 200 bin kişinin üzerine taşımayı hedefliyoruz.”
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, orta-yüksek ve yüksek teknolojili ürün ihracatını 23 yılda 10 milyar dolardan 109 milyar dolara yükselttiklerini belirterek, “Bu yıl yüzde 9,6 artış yakaladık. Hedefimiz 2030’da 210 milyar doları aşmak.” dedi.
Türkiye, insanlık için bir umut ışığı
Türk milletinin tarih sahnesinde kuvvet kazanmasının her daim bilim ve teknolojide kaydettiği ilerlemeyle gerçekleştiğini dile getiren Kacır, Selçuklu ve Osmanlı’nın da ilmi çabalarla yükseldiğini söyledi. İlmi çabaların milletin en kıymetli varlıklarından biri olduğunu vurgulayan Kacır, “Ne zaman ki ilmi çabalardan uzaklaştık, o vakit etki gücümüzü yitirdik. Ne zaman ki ilme, fenne sahip çıktık, o vakit yeniden güçlü şekilde var olduk.” ifadelerini kullandı. Yapay zeka, biyoteknoloji ve kuantum teknolojilerinin bir arada ortaya çıkaracağı etkilerin tartışıldığını belirten Kacır, bu teknolojilerin insanlığın ortak faydasına mı yoksa bir avuç kuvvetperestin elinde insanlığın geleceğini tehdit edecek şekilde mi kullanılacağının önemli bir soru olduğunu söyledi.“İç karartıcı bu tabloda yeryüzünde bir umut ışığı parıldıyorsa eğer, bu Türkiye’dir.” diyen Kacır, Türkiye’nin tarih boyunca taşıdığı medeniyet misyonuyla insanlık umudunun kalesi olduğunu ifade etti.
Kadın buluşçu oranında dünya birincisiyiz
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde büyük atılımlar gerçekleştirdiklerini dile getiren Kacır, bölgede oyun kurucu, dünyada söz sahibi bir Türkiye’yi adım adım inşa ettiklerini söyledi. Milli insansız hava araçları, deniz platformları, uydu sistemleri ve siber alandaki ilerlemelere değindi ve Türkiye’nin teknolojide ve mühendislikte çağ atladığını belirtti. Türkiye’de üniversite sayısının 76’dan 208’e çıktığını ifade etti, bir yılda yapılan Türkiye kaynaklı bilimsel yayın sayısının 9 binden 52 bine yükseldiğini aktardı.
Dünyada en fazla bilimsel yayın üreten ülkeler arasında 22’nci sıradan 14’üncü sıraya yükseldiğini belirten Kacır, yerli patent başvurularının 2002’den bu yana 25 kat arttığını ve Türkiye’nin bu alanda dünyada 10’uncu sırada yer aldığını söyledi. “Kadın buluşçu oranında dünya birincisiyiz.” diyen Kacır, teknoparklarda 12 binden fazla girişimin faaliyet gösterdiğini ifade etti. Bugüne kadar 7,2 milyar lira kaynak sağlanan 12 ulusal araştırma altyapısında biyotıp, genom, nano malzemeler, güneş enerjisi ve finans teknolojileri alanlarında nitelikli çalışmalar yürütüldüğünü anlattı. TÜBİTAK aracılığıyla bu yıl 10 bin 539 projeye 14,5 milyar lira destek sağlandığını bildirdi. AR-GE harcamalarının 15 kat artarak 19,9 milyar dolara, AR-GE insan kaynağının ise 310 bine ulaştığını söyledi. 2030 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi, kapsamında Ay Görevi, uzay limanı ve konumlama sistemleri gibi projelere değindi, Türkiye’nin bilimsel çalışmalarda da dünyanın ilk 10 ülkesi arasına girmeye hazırlandığını söyledi. Konuşmasını, “Milli Teknoloji Hamlesi yolculuğumuzda en büyük gücümüz TEKNOFEST kuşağıdır.” sözleriyle tamamladı.
Bilimsel rekabetin en önemli boyutlarından biri “itibar”
Ödüle layık görülen bilim insanlarını, onların yetişmesinde emeği olan hocalarını ve ailelerini tebrik ederek sözlerine başlayan TÜBA Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker şöyle devam etti “Dünya, bilimin ve bilginin stratejik güç; teknolojinin ise rekabet belirleyicisi hâline geldiği bir döneme girmiştir. Küresel rekabet, artık yalnızca üretimde değil; araştırma ekosisteminde, yetenek çekiminde, standart koymada ve bilimsel itibarda da yaşanmaktadır. Bu yarışta öne çıkan ülkeler; nitelikli insan kaynağını koruyup geliştiren, araştırma altyapısını güçlendiren ve bilimi uzun vadeli bir devlet aklıyla yöneten ülkelerdir. Bugün içinde bulunduğumuz küresel rekabetin arka planında, yalnızca teknoloji değil, aynı zamanda bir “yaşam tarzı” ve “değerler” krizi de vardır. Vahşi kapitalizmin beslediği sorumsuz tüketim, agresif ve kontrolsüz üretim anlayışı; doğal kaynakları hızla tahrip etmekte, çevreye ve diğer tüm canlılara geri dönüşü olmayan zararlar vermekte, lüks ve israfı sıradanlaştıran sadece doğayı değil toplumsal vicdanı da yıpratmaktadır. Oysa sorumlu tüketim bilincine sahip nesiller; yalnızca sürdürülebilir kalkınmanın değil, aynı zamanda dünya barışının da taşıyıcısıdırlar” dedi.
Türkiye’nin yapay zekâ ve ileri teknolojiler yarışında güçlü bir konum elde etmesinin, yalnızca hız ve kapasite odaklı altyapı yatırımları ile değil; aynı zamanda hukuk, etik ve toplumsal fayda ilkeleriyle uyumlu üretim yapan bilinçli bir beşerî sermaye ile mümkün olacağını söyledi.
Bilimsel rekabetin en önemli boyutlarından birinin de “itibar” olduğunun altını çizen Başkan Şeker Cumhurbaşkanlığı himayelerinde yürütülen ödül programlarının Türkiye’nin bilimsel iddiasını görünür kılan, uluslararası saygınlığı besleyen, genç kuşaklara güçlü bir özgüven aşılayan stratejik bir itibar göstergesi olduğuna dikkat çekti.
Başkan Şeker konuşmasında bu kalitenin ve uluslararası seviyenin en somut göstergelerinden birinin 2025 Nobel Kimya Ödülü’nü kazanan bilim insanlarından TÜBA Şeref Üyesi Prof. Dr. Omar Yaghi olduğunu vurguladı.
Prof. Yaghi’ye 2016 yılı TÜBA Uluslararası Akademi Ödülünün Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen törende tevcih edildiğini hatırlatan Şeker, “Filistinli mülteci bir ailenin çocuğu olarak 15 yaşına kadar Ürdün’de bir mülteci kampında büyüyen Omar Yaghi’nin başarı öyküsü bu açıdan da ayrıca anlamlıdır. Bu tablo; TÜBA ödül programlarının yalnızca ulusal ölçekte değil, küresel düzeyde karşılığı olan bir kaliteyi temsil ettiğini açık biçimde göstermektedir.” dedi. Prof. Yaghi örneğinin Türkiye’nin, bilimin evrensel dili içinde itibarlı bir aktör olarak yer alabilecek kurumsal kapasitesinin varlığına dair önemli bir mesaj olduğunu dile getirdi. Diğer yandan bilime yapılan yatırımın, kısa vadeli bir çıktı hesabı değil; bir medeniyet iddiası olduğunu belirtti. “Bugün burada ödüllendirdiğimiz her çalışma, aslında Türkiye’nin geleceğine bırakılan somut bir mirastır. Diğer yandan, küresel düzeyde yaşanan krizler ve çatışmalar, bilimin etik pusulasının ne kadar gerekli olduğunu da hatırlatmaktadır. Bilim, hakikatin izini sürerken; insan hayatını, onurunu ve adaleti önceleyen bir duruşu da temsil etmelidir. TÜBA olarak; bilimsel üretimi teşvik ederken, aynı zamanda bilimin insanlık vicdanıyla birlikte yürütülmesi gerektiğini savunuyoruz. Akademik özgürlük, insan hakları ve adalet ilkeleri; bilimsel gelişmenin toplumsal meşruiyetini ve sürdürülebilirliğini sağlayan temel değerlerdir.” dedi. Konuşmasını ödül alan bilim insanlarını kutlayarak sonlandırdı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TÜBA ve TÜBİTAK Bilim Ödülleri sahibi akademisyenlere ödüllerini bizzat takdim etti, ödüle layık görülen bilim insanlarıyla günün anısına hatıra fotoğrafı çektirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a 70 açık kaynak eser takdim edildi
Protokol konuşmalarının ardından Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ve TÜBA Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker tarafından Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Türk-İslam Bilim Kültür Mirası (TİBKM) Projesi kapsamında 2025 yılı itibarıyla tamamlanan 70 eserin özet bilgileri içeren dokümanları ile eserlerin açık kaynak olmak üzere hazırlanan dijital versiyonlarından oluşan çalışma takdim edildi. Ayrıca TÜBA’nın 2025 yılında yayımladığı Türkçe ve İngilizce eserler arasında bulunan Türk Devletleri Tarih Atlası (The Historical Atlas of Turkic States), Küresel Sorunlar İçin Bilim Diplomasisi (Science Diplomacy for Global Challenges), 2 ciltlik Emir Timur ve Mirası ile Beylikten Cihan Devletine Osmanlılar adlı yayınlardan oluşan bir seçki de sunuldu. Türk-İslam Bilim Kültür Mirası eserleri arasında Ali Kuşçu’nun değerli çalışmalarının da yer aldığı özellikle belirtildi ve eserlerin Birleşmiş Milletler UNESCO 2024 Ali Kuşçu Yılı’na ilişkin bilimsel etkinliklerin bir halkası olarak bilim dünyası ile paylaşıldığı bilgisi verildi.
Bakan Kacır’dan Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’ne el yazması eser hediyesi
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır da Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Mühendishâne-İ Berrî-İ Hümâyûn, bugünkü Adıyla İstanbul Teknik Üniversitesi’nin 4. Rektörü ve İTÜ tarihinin en değerli hocalarının başında gelen Hacı Hafız Hoca İshak Efendinin kendi el yazısı ile yazmış olduğu son kitabı olan Kavaid-İ Ressamiye Kitabını takdim etti.
Eser, 1834 Yılında Kaleme alındı. Osmanlı Devleti 2. Mahmut Devrinde yeni kurulan orduda genç subayları mimari bilgiyle donatmak üzere hazırlanan; aynı zamanda topoğrafya, arazi ölçümü, peyzaj ve binalara ait ölçü alma teknikleri ve mühendislik tarihimizin ayrıntılı olarak çizim tekniğini öğreten ilk ve tek kitap sayılır.
Bu kitap yazılmadan önce mimari ve harita çizimleri gerçek standartlarında topoğrafya ve mimari kurallara uygun değildi. Kavaid-İ Ressamiye kitabından sonra Mühendishane’nin Talebe ve Mezunları tarafından harita, ve planlar gerçeğe yakın olarak çizildi. 587 başlık altında 350 sayfayı aşkın geometrik mimari ve çizim teknikleri hakkında ayrıntılı bilgiler içeren bu özel kitap Sayın Cumhurbaşkanımızın Himayelerine, Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesine arz edildi.
Başkan Şeker, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen ödül töreni öncesinde TÜBA Bilim Ödülleri sahiplerine beratlarını EBS Hotel’de düzenlenen organizasyonla takdim etti. TÜBA üyeleri ve bilim insanlarının ailelerinin de katıldığı törende ödül sahiplerini tebrik eden Prof. Dr. Muzaffer Şeker, TÜBA ailesine hoş geldiniz dedi.