İklim Değişimi Çerçevesinde Su Kaynaklarının Mevcut Durumu ve Geleceği

İklim Değişikliği Ve Türkiye Hidroelektrik Enerji Planlaması

Bakanlığımızın strateji ve politikaları; enerji arz güvenliğinin sağlanması, enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesi ve yerli/yenilenebilir kaynakların ekonomiye kazandırılması temellerine dayanmaktadır. Bu çalışmanın ilk aşamasında Türkiye elektrik kurulu gücünde ve elektrik üretiminde hidroelektrik santrallerin payı incelenmiş, kısa ve uzun dönemli hava tahminleri ve yağış projeksiyonları çerçevesinde hidroelektrik üretim ve mevsimsellik ilişkisi ele alınmış ve değerlendirilmiştir. İklim değişikliğinin hidroelektrik santrallerden elde edilen elektrik enerjisi üzerindeki olumsuz etkisi nedeni ile enerji ithalatına olan bağımlılığımız artmaktadır. 2015 yılına kadar doğal gaz santralleri ile hidroelektrik santraller benzer üretim profili çizerken bu yıldan sonra yaşanan kuraklıklarla beraber birbirlerini tamamlayıcı şekilde bir çalışma rejimine geçmişlerdir. Son dönemde enerji emtia fiyatlarında yaşanan hızlı yükselişin ana sebepleri arasında pandemi sonrası hızla artan enerji talebi, tedarik zincirlerinde oluşan sorunlar sebebiyle arzın talebi karşılayamaması, küresel iklim değişikliği nedeniyle yaşanan kuraklık ve spekülatif hareketler ayrıca Rusya-Ukrayna krizi gösterilebilmektedir. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de kurak dönemlerde hidroelektrik santrallerden üretilemeyen enerji açığının farklı kaynaklardan tedarik edilmesi gerekmekte olup bu da enerji ithalat maliyetlerinde ciddi artışlara sebep olmaktadır. Bu çalışmanın son aşamasında 2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi esas alınarak 2035 yılına kadar olan dönemi kapsayan Türkiye Ulusal Enerji Planı tüm yönleriyle değerlendirilmiştir. Plan hazırlanırken nüfus, ekonomik gelişim, yakıt fiyatları gibi temel göstergeler dikkate alınarak sanayi, mesken, hizmetler, tarım ve ulaştırma sektörlerinde enerji talebi oluşturan sektörel aktiviteler tahmin edilmiştir. Mevcut durumda kurulu güç içinde en fazla paya sahip olan hidroelektrik santrallerin payı, maksimum kurulu güç potansiyeline yaklaşmış bulunmaktadır. Bu plana göre, hidroelektrik santrallerin kurulu gücünün orta-uzun dönemde 35,1 gigavat (GW)’a çıkacağı belirtilmiştir. Toplam elektrik üretimindeki artışın etkisiyle hidroelektrik santrallerin toplam üretimdeki payının 2035 yılında %17,3 olması beklenmektedir. Söz konusu çalışma yazarların kişisel çalışması olup Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının resmi görüşü olarak değerlendirilemez.

Özgür Sarhan, Tuğba Atlı, Funda Gündoğan
DOI: 10.53478/TUBA.978-625-8352-56-6.ch14