Vefatının 600. Yılında Süleyman Çelebi ve Mevlid Kültürü

Geçen Yüzyılda Mevlid Nasıl Okunurdu?

Süleyman Çelebi Mevlid’inin neredeyse baştan beri müzikal bir okuyuşla icra edildiğine dair rivayetler vardır. Sonraki yüzyıllarda Mevlid’in bestelendiğine dair rivayetler de mevcuttur. Ancak sabit bir okuyuş şekli üzerinden devam etmese bile Mevlid’in müzikal bir melodi ile zamanımıza kadar okunduğu bir gerçektir. Osmanlı saray protokolü içinde yer alan mevlid merasimleri dolayısıyla çok iyi Mevlid okuyucuları yetişmiş ve 20. yüzyıla Mevlid okuyuşu özellikle İstanbul çevresinde bu okuyucular ve onların öğrencileri vasıtasıyla intikal etmiştir. 20. yüzyılın yakın hafızası ve kısmen yapılan ses kayıtları bize bu okuyuş mirasını önemli ölçüde aktarmış olmaktadır. Bu makalede 20. yüzyıl başlarından ortalarına kadar Mevlid’in nasıl okunduğu belli başlı Mevlid okuyucuları örneği üzerinden tasvir edilmeye çalışılacaktır. Hafız Sami, Musullu Âma Hafız Osman, Şaşı Hafız Osman, Hafız Kemal, Hafız Zeki (Sesli), Hafız Ali Üsküdarlı, Kâzım Büyükaksoy, Hafız Ali (Kupur), Hafız Şükrü, Hafız Ömer gibi Mevlid okuyucularının ses ve tavır özellikleri ve yararlandıkları hocalar hakkında bilgi verilecektir. Bu örneklerden hareketle, Mevlid okuyuculuğunun hem güçlü bir sese hem de güçlü bir musiki eğitimine bağlı olduğu anlaşılmaktadır. Enstrümansız bir icra şeklinde olan Mevlid okuyuculuğu birçok musiki makamının bilinmesi ve bunlar arasında geçişlerin ustaca yapılmasını gerektirmektedir. Temelde dinî bir metin olan Mevlid’in anlamına uygun olarak sesi kullanmak icap etmektedir. Geçen yüzyılın Mevlid okuyucularını hatırlatmak sadece tarihsel bir hatırlatma olarak kalmayacaktır. Aynı zamanda giderek kaybolan bu pratikleri yeniden kazanma konusunda geçen yüzyılın ünlü Mevlid okuyucuları yol gösterici olacaklardır.

Doç. Dr. Bedri Mermutlu
DOI: 10.53478/TUBA.978-625-8352-50-4.ch09