Biyoçeşitlilik ve Ekosistemler

Türkiye Paleovejetasyonunun Jeolojik Zaman İçerisindeki Değişimi Ve Biyoçeşitlilik

Paleobotanik ve paleopalinolojik çalışmalar 4,5 milyar yıllık Dünya jeolojik tarihinde ilk damarlı karasal bitkilerin Geç Ordovisiyen-Siluriyen’de ortaya çıkışından Neojen’e değin bilgi içermektedir. Bu zaman aralığında Anadolu’da bitkisel yaşamın makro ve mikroflora olarak bıraktığı izler ve ekolojik tepkileri, yayınlanmış çalışmalar temel alınarak, çok öz olarak paylaşılmıştır. Jeolojik zaman ölçeği içinde başta iklim olmak üzere, ekolojik koşulların değişiminde ve denetiminde önemli görev üstlenen kıta hareketleri, jeomorfoloji, deniz ve kara etkisi-bakısı, deniz düzeyi değişimleri, atmosferik oksijen ve karbondioksit konsantrasyonu, sıcaklık değişimleri gibi konulara yer verilmiştir. Böylece, bitkisel anlamda biyoçeşitliliğin geçmişe verdiği tepkiler ve doğal olarak evrimine bir yaklaşım yapılmaya çalışılmıştır. Anadolu’da paleobotanik ve paleoplinolojik anlamdaki en yaşlı veriler, Toroslar ve Arap Paltformundaki eofitik/paleofitik floralı Erken Devoniyen-Erken Karbonifer, Zonguldak-Amasra’da Alt-Orta Karbonifer (Örameriyen floralı), Kastamonu-Çamdağ Erken-Geç Permiyen ile DiyarbakırHazro’da Geç Karbonifer (Kuzey Atlantik) -Orta-Geç Permiyen’e (Gondwana floralı) ait Anagariyen tipte floralardır. Pontidler ve Toroslarda pek çok noktada palinolojik olarak incelenen Triyas-Jurasik çökelleri, Mezofitik floralı (gymnospermlerin-conifer, cycad-egemen olduğu ve yeni tohumlu bitkilerin eklendiği-Pteridospermatophyta) bitki örtüsünü yansıtmaktadır. Triyas boyunca artan kuraklık etkisinde, ılık-kurak ve nemli-ılık periyodların uzun kuraklıklarla kesildiği koşullar altında bu flora varlığını sürdürmüş olmalıdır. Nallıhan ve CihanbeyliYeniceoba havzasından tanımlanan Geç Kretase-Paleosen ve GD Anadolu’dan Geç kretase floraları çeşitli angiospermlerin (Normapolles, Postnormapolles, Juglandales, Myricales gibi), birkaç gymnospermin (Pinus, Cedripites, Taxodiaceae ve Araucariaceae) ve egemen olarak sucul eğreltilerin katıldığı bir özellik sunmaktadır. Bu bölge paleocoğrafik olarak, Kretase devrinde Gondwana kara kütlesine yakın konumlu olmalıdır.

Funda Akgün, Mine Sezgül Kayseri Özer
DOI: 10.53478/TUBA.978-625-8352-58-0.ch15