Bilişim Teknolojileri ve İletişim: Birey ve Toplum Güvenliği

İnternet Çağında Birey, Aile ve Toplum

Enformasyon teknolojileri ve bilişim teknolojileri, çok hızlı değişen yapıdadırlar. Değişim hızı katlanarak giden teknolojiler, bu alanda eğitim veren kurumların her zaman ciddi güncellik sorunlarıyla karşılaşmalarına da neden olmaktadır. Özellikle uygulamaya ilişkin, teknolojiler çok hızlı bir biçimde çağ-dışı olup kullanım dışı kalmaktadır. Bu durum, akademinin teknolojiye sürekli uyarlanmasını zorunlu hale getirmektedir. Enformasyon teknolojileri konusunda yapılan çalışmalar da hızla eskimekte; ömürleri oldukça kısa olmaktadır. Aynı durum toplumsal konuları internet temelinde ele almakta da geçerlidir. Bugün, internet ve aile konusunda sürekli değişen koşullara göre yeni çalışmalar ve güncel bulgulara ihtiyaç duyulduğu açıktır. İnternet, birey ve toplum üzerine bugün söylenenlerin bir kısmı önümüzdeki aylarda çoktan eskimiş olmaktadır. Ancak değişmeyen şey, ailenin ya da toplumun yapısının geçmişinden koparılmaması olmalıdır. Teknoloji bir araç olarak alınmalı, onun yaşamı kolaylaştıran işlevi üzerine kullanım inşa edilmelidir. Marshall McLuhan’ın bir İnsanın Uzantıları (Extensions of Man) adlı kitabında, her teknolojinin, bir yetinin, bir temel duyu organın uzantısı olduğunu ileri sürmektedir. Her teknoloji bir organın, bir duyu organının (elin, gözün, kulağın, derinin vb.) uzantısı olduğu için, her yeni teknoloji bu duyular arası dengeleri de yeniden biçimlendirmektedir. McLuhan, elektronik devrimiyle birlikte tarihte ilk defa insanın en temel organı olan beynin uzantısının da ortaya çıktığını savunmuştur. Bu tez, bugün teknolojinin bütün beşerî ve çevresel koşulları tepeden tırnağa dönüştürmesinin gerekçesini açıklar niteliktedir. Gelişmelerle birlikte yazılı kültüre dayanan, göz-merkezli düzen artık geride kalmıştır ve bilgisayar teknolojisiyle birlikte gözün görme duyusunun egemen olduğu teknoloji terk edilmiş, duyularımız arasındaki dengelerin bilgisayarlar tarafından yeniden kurulduğu yeni bir evrene girilmiştir. Bu yeni evrende teknoloji, toplumsalın sonunu hazırlamaya aile içindeki rolleri değiştirmeye başlamıştır. Akademinin bu teknolojilerle kurumların uzlaşısını sağlamasına gerek vardır.

Prof. Dr. Nâbi Avcı
DOI: 10.53478/TUBA.2020.004