Bilişim Teknolojileri ve İletişim: Birey ve Toplum Güvenliği

Bilim, Teknoloji ve İktidar

İnsanlık, sürekli bir arayış içinde olmuştur. Bu arayış, kendi varlığını anlamak, mutlak varlığa erişmek, yaradılışı gereği merakını gidermek ya da elde edeceği teknolojinin nimetlerinden yararlanmak amacına yönelik olmuştur. Teknolojinin gelişmesinde itici güç de bu arayıştır ve günümüzde de devam etmektedir. Bugün arayışın eskisine göre çok daha sistematik, çok daha kolektif ve çok daha hızlı olduğu görülmektedir. Kaçınılmaz bir döngünün içinde yeni buluşların sonuçlarından yararlanırken teknolojinin sosyolojik, psikolojik, ekonomik, çevresel ve insani boyutu ile çoğu zaman öngörülemeyen sonuçları ortaya çıkmaktadır. 1800’lerin sonunda gözle görülemeyen ama temas edilince bireyi etkileyen elektron akımlarını kontrol etmeyi başaran bilim insanları, yeni bir enerji aktarım şekli, yeni bir aydınlatma aracı bulduklarını düşünürken hızla elektrik, elektronik, haberleşme ve günümüz bilişim teknolojileriyle sonuçlanan bir süreci başlattıklarının farkında değillerdi. Hızlı ve yaygın iletişim araçlarından bugünün anahtar kelimelerinden olan yapay zekâ, belki de Edison’un ampulü yakan akımı kontrol edebilmesiyle başlayan sürecin sonucu olarak değerlendirilmelidir. Diğer taraftan teknolojik gelişme, kontrolsüz ve sadece ekonomik kaygılarla kullanıldığında iklim değişiminden, sosyal dengenin bozulmasına farklı sorunlarla karşılaşılmasına neden olabildiği de dünyanın deneyimle öğrendiği sonuçlar olarak görülmektedir. Birçok açıdan teknolojik gelişmelerin ele alınması, sosyal bilimler alanında da iletişim teknolojilerinin geniş boyutta değerlendirilmesi, çevresel ve sosyolojik etkilerin önceden çalışılması, artık somut bir ihtiyaç olarak ortaya çıkmaktadır. Bilişim teknolojisi ve iletişim, kent yapılaşmasından ulaşıma, sağlık teknolojilerinden enerji sektörüne geniş bir alanda yaygın kullanıma sahiptir. Bilimsel boyuttaki gelişmeler, strateji belirleme, politikaları şekillendirme süreçlerine bu araçların önemli katkılarının olduğunun da altı çizilmelidir. Bilim ve teknolojinin geldiği nokta, günümüzde yönetmenin ve yönlendirmenin temel ögesi olmuştur. Bu araçların doğru kullanımı, etkili yönetimi ve denetimi, üzerinde tartışılması gereken temel husus olarak öne çıkmaktadır.

Prof. Dr. Mehmed Özkan
DOI: 10.53478/TUBA.2020.006