Ferec Baʿde’ş-Şidde - Arapça Versiyon
2023
ISBN: 978-625-8352-49-8
DOI: 10.53478/TUBA.978-625-8352-49-8

Ferec Baʿde’ş-Şidde, eski Arap edebiyatında “Bin Bir Gece Masalları” tarzında anonim halk hikâyelerini bir araya getiren kitapların ortak adıdır. Anlamı ise “Çekilen sıkıntıdan sonra saadete erme” olarak ifade edilmiştir. Türk dili tarihinin seyri içinde, 13. yüzyıldan başlayarak 16. yüzyıla kadar süre gelen ve “Eski Anadolu Türkçesi” ya da “Eski Türkiye Türkçesi” adı verilen zaman dilimi içinde Ferec Baʿde’ş-Şidde, Arap edebiyatından Türk edebiyatına çevrilen ve halk arasında çok okunan eserlerin başında gelmektedir. Ferec Baʿde’ş-Şidde adlı Arap edebiyatının anonim nitelikli hikâyelerinin Türkçeye çevirisi üç farklı versiyonla karşımıza çıkmaktadır. Bunlardan birincisi, Farsça’dan Kasım b. Mehmed tarafından yapılan ve 42 hikâyeden oluşan çeviridir. Bu çeviri, literatürde Arapçadan Farsçaya, Farsçadan da Türkçeye çevrilen Ferec Baʿde’ş-Şidde olarak nitelenmekte ve “Farsça versiyon” olarak adlandırılmaktadır. Bu versiyonun yurt içi ve yurt dışı kütüphanelerinde pek çok yazma nüshalarının bulunduğu bilinmektedir. İkinci versiyon, Lütfullah b. Hasan et-Tokadî (Molla Lutfî)’nin yaptığı 14 bablık Tenuhî veya Ebi’d-Dünya çevirisidir. Bu çeviri üzerinde bugüne kadar bir yayın söz konusu değildir. Üçüncü versiyon ise, Mehmed b. Ömer El-Halebî’nin yaptığı 13 bablık çeviri olup bu kitapta tam metnini verdiğimiz doğrudan Arapçadan Türkçeye çevrilen eserdir. Ferec Baʿde’ş-Şidde’nin bu üçüncü versiyonu, Macar Bilimler Akademisi Şarkiyat Kütüphanesinde “TÖRÖK, Qu 5” künyesi ile kayıtlı bulunan yazmadır. Ayrıca bu yazmanın bilinen bir başka nüshası Paris Bibliotheque Nationale’de bulunmaktadır (no: 383-384 numara ile kayıtlı). Yayına hazırladığımız Ferec Baʿde’ş-Şidde, istinsah tarihi olarak Şevval 842/1438 yılını taşımakta olup benzerleri arasında en eski yazma özelliğini taşımaktadır. Doğrudan Arapçadan Türkçeye çevrilmiş olan bu versiyon, 13 bab olarak düzenlenmiş ve yaklaşık 180 farklı hikâyeden oluşmaktadır. Bu yönüyle de benzerlerinden farklı bir içeriğe sahiptir.

Prof. Dr. György Hazai, Prof. Dr. İsmail Parlatır