TÜBA “Doğu Anadolu Fay Hattı Depremleri: Tespitler ve Öneriler”i Son Verilerle Güncelledi

TÜBA “Doğu Anadolu Fay Hattı Depremleri: Tespitler ve Öneriler”i Son Verilerle Güncelledi

TÜBA ülkenin bilim stratejisine yönelik raporlamalar ve bilimsel yayın üretme faaliyetleri kapsamında; TÜBA Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker ve Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’nden Doç. Dr. Cem Korkut editörlüğündeki “Doğu Anadolu Fay Hattı Depremleri: Tespitler ve Öneriler”i yayımladığı günden bu yana AFAD, üniversiteler yerel idarelerden alınan son verilerle bir kez daha güncelledi. 

13 Nisan'da alınan son bilgiye dayalı olarak; deprem bölgesi genelinde sürdürülen sağlık çalışmaları, arama kurtarma faaliyetleri, ilgili faaliyetlerde görev alan personel bilgisi, afet bölgesinde çadır ve konteynerlerde, afet bölgesi dışında ise çeşitli tesislerde barınma imkânı sağlanan depremzede bilgileri, depremzede vatandaşlara sağlanan acil yardım ödeneği ve sürdürülen hasar tespit çalışmaları gibi çeşitli başlıklarda genel bilgilendirmelerin yanı sıra, deprem felaketinden zarar gören 11 il özelinde de enkaz, barınma, beslenme ve tahliye bilgilerine ilişkin elde edilen bilgilere çalışmada yer verildi. 

TÜBA, ülkenin bilim stratejisine yönelik raporlamalar ve bilimsel yayın faaliyetleri gerçekleştirmek, bunları ilgili kurum ve kişilerle paylaşmak sorumluğunu yerine getirmek üzere düzenlediği Doğu Anadolu Fay Hattı Depremleri Toplantısı’nda 23 üniversiteden, 20’nin üzerinde farklı bilim disiplininden 50’ye yakın bilim insanını tespit, öneri ve çözüm için bir araya getirdi.  “Doğu Anadolu Fay Hattı Depremleri: Tespitler ve Öneriler”, toplantı boyunca gerçekleştirilen sunumları ve paylaşımları, aynı zamanda TÜBA Akademi Konseyi’nin deprem bölgesine yaptığı ziyaret kapsamındaki araştırma, inceleme ve gözlem faaliyetleriyle elde edilen sonuçları içeriyor.

Doğu Anadolu Fay Hattı Depremleri Raporu ile yer bilimleri ve depremlere yönelik teknik analizlere ek olarak, depremlerin afet yönetimi, eğitim, ekoloji ve çevre, tarım ve hayvancılık, kriz yönetimi ve iletişim, şehir planlaması, psikoloji, sosyoloji, hukuk ve halk sağlığı gibi konular çerçevesinde çok boyutlu ve geniş kapsamlı bir değerlendirmesi gerçekleştirildi. Ayrıca bu rapor, deprem öncesi ve sonrası durum tespiti yapmanın ötesinde, afet planlaması ve yönetimiyle ilgili çok çeşitli ve bilimsel dayanakları olan öneriler sunarak vatandaşlardan kanun yapıcılara dek uzanan geniş bir kitlenin yol haritasını oluşturabilecek bir önem taşıyor.  

Görünüyor ki izlenemeyen mevzuatlar, katı ve realistik olmayan planlar,  stratejiler,  uygulanamayan cezalar, denetleme zafiyeti olan kanunlar pratikte bir anlam ifade etmiyor.
TÜBA Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker konuyla  ilgili şöyle konuştu: “Deneyimler bize göstermiştir ki gerek hukuki anlamda gerekse teknik anlamda izlenemeyen mevzuatların yanı sıra katı ve realistik olmayan planlar ve stratejiler ile uygulanamayan cezai müeyyideler ve denetleme zafiyeti olan kanunlar pratikte anlam ifade etmiyor. Geçmiş deneyimler ve özellikle 1999 Depremi’nden çıkarılan ders çerçevesinde; dünya standartlarının üstünde mükemmele yakın kurallar ve tedbirler içeren güncellenmiş mevcut mevzuatımızın uygulamada karşılaşılan aksamalar nedeniyle ortaya çıkan tabloda gerçekçi bir değerlendirme ile tekrar ele alınması gerekiyor.” dedi.

Profesyonel veya gönüllü olmak üzere nitelikli insan gücünün oluşturulması konusunda yükseköğretim müfredatında zorunlu sertifikasyon eğitimleri planlanmalı.
Depremin yıkıcı etkilerinin azaltılması için çok boyutlu ve multidisipliner çalışmalara ihtiyaç duyulduğunu vurgulayan Başkan Şeker, “Deprem öncesi ve deprem sonrası yapılacaklar iş planı içeriklerinin, afetin boyutlarına göre sınıflandırılmasına ve coğrafi koşullar ile bölgesel organizasyon şemalarına göre ilgili kamu kurumları ile gönüllü sivil toplum kuruluşları arası protokollerle tanımlanmış iş birliği stratejilerinin iyileştirilmesine gerek var. Afetle mücadele ve kriz yönetimleri için gerekli olan profesyonel veya gönüllü nitelikli insan gücünün oluşturulması konusunda yükseköğretim müfredatında zorunlu sertifikasyon eğitimleri planlanmalı.” dedi.

Tüm süreçler menfaat çatışmalarından arındırılmak zorunda.
Başkan Şeker ayrıca mevcut yapı stokunun; imara açılması planlanan alanların zemin etütlerinin yetkinliği ve sorumluluğu sertifikalandırılmış birimlerce yürütülmesini, binaların depreme dayanaklı olarak ve aynı zamanda coğrafya ile iklim koşullarını dikkate alarak estetik ve kültürel değerlere uygun şekilde dönüşümünün sağlanmasının gerektiğini vurguladı ve yapı ve inşaat süreçlerinin denetim mekanizmasının revizyon aşamaları yerel/siyasi etkileşimler ile menfaat çatışmalarından arındırılarak sağlanmalı dedi.